Sauna kelimesinin kökeni Finceden gelir ve ahşap oda anlamına gelmektedir. Saunalar Finlandiya’da genellikle bir göl yakınındaki ahşap kulübedir. İskandinav ve Baltık ülkelerinde sosyal ve manevi değeri vardır. Bizde de, özellikle Osmanlı kültüründe hamam olarak adlandırılır. Fin Hamamları, Rus Banyaları ve Türk yani Osmanlı Hamamları dünyada büyük üne sahiptirler. Finlandiya’nın
Sauna, cildin gözeneklerini açar ve ölü hücrelerin temizlenmesini sağlar. Genel prensip nemli hava ile terlemeyi sağlayarak, vücuttaki toksin maddelerin ter yoluyla atılmasıdır. Grip ve soğuk algınlığı gibi kış hastalıklarında terleme ile iyileşmeyi hızlandırır. Eklem ağrıları içinde oldukça faydalıdır.[¹]
Sauna Sağlıklı Mıdır?
Sağlık üzerinde bir çok olumlu etkisi olduğu söylenmektedir. Saunanın vücudumuzdaki etkilerini kısaca şöylece sıralayabiliriz;
Cildimiz için faydalıdır. Cilt bakımına destek olan yararları vardır. Sauna ile cildin gözenekleri açılmaktadır. Bu sayede cildin hava alması hızlanır ve hücre yenilenmesi olumlu etkilenir.[²]
Vücudun yağ yakmasına yardımcı olur. Yüksek ısı kasları etkiler ve artan kas sirkülasyonu, yağ oranını dengeleyerek esneklik sağlar.[²]
Kalp rahatsızlığı olmayan kişilerde olumlu etkileri vardır. Yüksek sıcaklık kalp atış hızını artırır. Bu durum da kalp sağlığının koruma altına alınmasına yardımcı olur.[²]
Kilo vermek isteyenlere yardımcı olur. Yukarıda da değindiğimiz gibi hızlanan kalp atışı daha fazla kalori yakımı sağlar.[²]
Bağışıklık sistemini güçlendirir. Buharın etkisi grip, bronşit gibi hastalıklara yakalanmayı önleyebilir. Yüksek ısı kan hücrelerinin artmasını sağlar. Bu yolla virüs ve mikrop gibi zararlıları vücuttan uzaklaştırır.[²]
Düzenli ve derin bir uyku için tavsiye edilmektedir. Gevşeyen ve rahatlayan vücut sayesinde kesintisiz bir gece uykusu alınmasına yardımcı olur.[²][³]
Stresi azaltır. Kaslardaki ve sinirlerdeki gevşeme ile birlikte stres azalacaktır.[²][³]
Depresif bozukluklar, romatizma ve kireçlenme tedavilerinde tavsiye edilmektedir.[³]
Fin Hamamlarından: Duman Saunası
Saunaların Zararı Var Mı?
Bu durum kişiden kişiye değişse bile, bazı olumsuz durumlar söz konusu olabilmektedir. Kısaca göz atacak olursak;
Saunada cilt damarları genişleme yapar. Organlara gidecek kan cilt damarlarına gider. Bu yüzden yemek sonrası tavsiye edilmez. Ayrıca kafa içi damarların genişlemesi ile kafa içi basıncın artmasına neden olabilir. Baş dönmesi ve bayılma gibi etkiler oluşabilir.[⁴]
Nafiz Karagözoğlu HaberTürk’teki röportajında anlattığı üzere tansiyon hastaları saunadan olumsuz etkilenebilirler. Yine aynı yazıda kalp yetmezliği, kalp ritim bozukluğu, kalp kapak hastalıkları olanlar için sauna önerilmemektedir.[⁵]
Dikkatli olunmaz ise yanıklarla karşılaşmak mümkündür. Kullanılan soba ya da elektrikli ısıtıcılarla yanık sorunu yaşayan insanların şikayetleri vardır.[⁶]
Yüksek sıcaklık erkek üreme organlarına etki edebilir. Bu durum sperm sayısının azalmasına yol açar. Dengesizliğin yaklaşık beş hafta boyunca etkili olabileceği araştırmalarla ortaya konmuştur.[⁶]
Uzun süreli sıcak etkisi ve aşırı terleme ile vücut susuz kalabilir. Sauna kullanımı öncesinde ve sonrasında mutlaka su tüketilmelidir.[⁵][⁶]
Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar
Sauna kullanılmadan önce kesinlikle alkol alınmamalıdır. Alkol hem vücutta susuzluğa yol açacak, hem de beyin damarları üzerinde baskı yapacaktır. Her iki durum altında da olumsuzluklarla karşılaşılacağı açıktır. [²]
Genellikle sıcaklık değerleri 80 ila 85 derece arasında olmaktadır. Yüksek sıcaklıklardan olumsuz etkilenenler, seanslarını bırakabilirler. Doktorların genel tavsiyesi 15 dakika civarındadır. Daha uzun süreli seanslar tavsiye edilmemekle birlikte bu durum kişiden kişiye değişiklik gösterir. [²]
Saunayı kullanırken kıyafet seçimi de önemlidir. Fin halkı bu eylemi genellikle çıplak yapsa da, üzerinize alacağınız ve mahrem oluşturmak için kullanacağınız havlu ve ince kıyafetlerinizi kimse yadırgamaz. Saunaya kesinlikle mayo ve benzeri ürünlerle girmeyiniz. Mayo gibi ürünler yapılarından dolayı vücuda yapışı ve terinizi de emmez. Bu tarz PVC kumaşlardan yapılan kıyafetler yüksek sıcaklıkla zararlı etkiler oluşmasına neden olabilirler. En ideal kıyafet bele sarılan bir havlu olacaktır. Bunun yanında pamuklu kumaşlardan yapılan t-şörtler de tercih edilebilir.[⁷]
Ev tipi portatif bir sauna örneği
Sauna Çeşitleri
Saunalar ısıtma tiplerine göre sınıflandırılabilirler. Bu tip sınıflandırmada karşımıza sobalı, elektrikli ya da doğal gazlı sauna tipleri çıkar. Tüm bu çeşitlerde, klasik saunalarda olduğu gibi ısıtılan taşlara su dökülerek buhar elde edilme imkanı vardır.
Bunun yanında günümüzde artık yapılarına göre de sınıflandırmalar yapılmaktadır. Kulübe tipi, çadır tipi, portatif ve ev tipi sauna çeşitleri bulunmaktadır.
Bir diğer sınıflandırma tipine göre saunalar klasik ve infrared (kızıl ötesi) sauna olarak ikiye ayrılmıştır. Klasik saunalar bildiğimiz Fin saunası, Türk hamamı, Rus Banyası ve Rock(kaya, taş) saunaları olurken, infrared saunalar teknolojinin kısa süre önce hayatımıza soktuğu sauna çeşididir.
Kızılötesi saunalar gelecekte hayatımızda daha fazla göreceğimiz sauna tipi olarak görülmektedir. Artık gelişmiş duşakabin sistemleri içerine dahil edilen kızılötesi duşakabinler birer saunaya dönüşüyorlar.
Ev tipi Saunalara Bir Örnek
Evde Sauna Olur Mu?
Kısa cevap evet. Evde sauna olur. Fin halkı yıllardır zaten kullanıyor. Günümüzde teknolojinin gelişimi ve inşaat sektöründeki ilerlemeler artık saunaların evimize yaptırmamızı hem kolaylaştırdı hem de ucuzlattı. Yukarıda da değindiğimiz duşakabin imalatında yaşanan gelişmelerle artık evimize buhar odası, sauna, kızılötesi sauna gibi tercihler kullanılmaya hazırlar.Kullanım alanınıza göre tercih edebileceğiniz duşakabin modelleri evinize sauna konforunu taşımanıza yardımcı olacakdır.
Saunalı Duşakabin Sistemi
Günden güne düşen duşakabin fiyatları sayesinde bu teknolojik ürünler de, her geçen gün ucuzlayarak bir çok kullanıcı için uygun seçenekler sunuyorlar.
Bebek banyosu deneyimi, ilk kez yaşayan bir anne için oldukça zor olan bir uygulamadır. Yeni anne olmuş bir kişi, bu işi ilk kez yaparken çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalır. İlk dikkat edilmesi gereken Duşakabinlerimizin veya küvetlerimizin, yani banyonun bebeğin yaşına göre uygunluğudur. Örneğin henüz bir yaşını doldurmamış bebek için küvet sakıncalı olabilir. Böyle bir durumda ailenin bütçesine göre uygun bir duşakabin çeşidini tercih etmesi gerekebilir. Peki banyodemirbaşları uygun hale getirildikten sonra bebek banyosunda, yani bebeğe duş aldırırken nelere dikkat etmek gerekir? Bu yazıda bunlara dikkat çekmeye çalışacağız.
İlk kez bebeği banyo yaptıracaksanız biraz zor olabilir. Özellikle ilk birkaç ay boyunca bebekleri güvenli ve rahat tutmak önemlidir ve bu süre içinde banyo yapmak zordur. Doğru malzeme ve uygulama ile çocuğunuz için banyo eğlenceli, neşeli bir deneyim ayrıca bağ kurmak için mükemmel bir zaman olabilir. Bebeğinizi banyo yaptırmadan önce tüm malzemelerinizi hazırlayın. İlk zamanlarda fazla deneyiminiz olmadığı için her şeyinizin hazır olması sizin rahat olmanızı sağlayacaktır.
BEBEK BANYOSU İÇİN MALZEMELER
Bebek küveti
İnce havlular veya sünger tarzda banyo minderi
Yumuşak bir bez veya yıkama süngeri
Bebek şampuanı veya bebek sabunu
Yumuşak bebek havlusu
Temiz bez ve giysiler
Kulak temizleme çubuğu veya steril pamuk toplar
İsteğe bağlı olarak bebeğin oynaması için birkaç banyo oyuncağı
Bebek banyosu için uygun bir ortam oluşturulmalıdır.
Yeni doğan bebeğin cildi yumuşak ve hassastır. Bebeğinizi, bebek küvetinde 36 – 37 derece su ile temizlemelisiniz. Henüz düşmediyse bebeğin göbek bağının ıslanmamasına dikkat etmelisiniz. Bebeği banyo minderinin veya yüzeydeki ince havluların üzerine yerleştirin. Bebeğin vücudunu ıslatmak için önü kesik bir maşrapa kullanın. Bebeğin yüzünü, vücudunu, kol ve bacaklarını yıkamak için yumuşak bir bez kullanın. Bebeğin gözlerini ve kulaklarını silmek için pamuk topları kullanın.
Bebeğin yüzü ile başlayın, her iki gözünü de ıslatılmış temiz pamuk toplarını kullanarak silin, burun köprüsünden başlayın sonra gözün köşesinden dışa doğru silin. Yüzünün geri kalanını yumuşak ve nemli bir bezle sabunsuz olarak yıkayın. Kulağın dışta kalan kıvrımlarını yumuşak bezle temizleyin. Bir beze bir miktar bebek sabunu ekleyin ve bebeğin boynundan aşağıya doğru nazikçe silin. Temiz ıslak bezle durulayın. Göbek bağının ıslanmadığından emin olun.
Son olarak, şampuan ile başını yıkayın suyla durulayın bebeğin yüzüne su gelmemesine dikkat edin. Bebeği sırtından kolunuzla sıkıca tutup dirseğinizle ve elinizle boynunu destekleyin, başını su ile yıkamak için yüksek bir musluk kullanabilirsiniz. Çoğu bebek banyo sırasında kollarına ve bacaklarına nazikçe masaj yapılmasından hoşlanır. Bebeğin banyoyu sevmesini istiyorsanız buna özen göstermelisiniz. Doktorunuz tarafından önerilen kordon bakım direktiflerini takip edebilirsiniz. Küvetten bebeği kaldırın. Bebeğin baş, boynunu destekleyerek, bir havluya bebeği yerleştirin. Bebeğinizi havlu ile kurulayın. Havlunun nemlenmemesi içine müslin bez yerleştirin. Müslin bezle bebeğinizin kulak arkaları, tüm kıvrımlarını, boğumları kurulayın. Sonra altından müslin bezi çekip, havluya bebeği sarın.
Bebeğin ince saçları çabuk kurur, unutmayın. Gereksiz olduğu için saç kurutma makinesi kullanmayın. Bebeklerinize uygun kremleri gerekirse uygulayın. Çocuk doktoru tarafından tavsiye edilen bebeğin pişik kremini ve vücut losyonunu sürün. Ardından bebeğinizin altını bezleyip, kıyafetlerini giydirin. Saçlarını tarayın ve tırnakları uzunsa kesin. Banyo yaptırırken ilk birkaç dakikada bebeğin ağlaması beklenir. Eğer bebeğiniz banyo sırasında aniden ağlamaya başlarsa, suyun sıcak veya soğuk olmadığından veya bebeğinizin gözüne sabun kaçmadığından emin olmak için kontrol edin.
Yeni doğan bebeklerin cildi çok hassas ve incedir, kolayca zedelenebilir. Cilt bütünlüğünün bozulması bebek için enfeksiyon riski oluşturur. Özellikle doğumu takip eden günler içinde bebek cildi kuru, kabuksu bir hal alabilir, soyulabilir. Bazı döküntüler bir problemin veya enfeksiyonun işareti de olabilir. Bez pişiği bebeği rahatsız edebilir ve tedavi edilmesi gerekir. Eğer döküntü ile ilgili kaygınız varsa veya bebeğiniz rahatsızsa, ateşi varsa doktorunuzu arayın. Çamaşır deterjanları bebeğinizin hassas cildini tahrişe neden olabilir. Bebekler için hazırlanmış deterjanlar kullanın ve çamaşırları çok iyi durulayın.
Duş almak herkes için aynı olmayabilir. Bazılarımız nefret eder, bazılarımız ise keyif alır. Günlük yaşantımızda duş yapmamız zorunlu olduğundan, nefret edenlerin de başka seçeneği yok. Ancak çoğu insan duş zamanını sadece temizlenmek için kullanıyor, oysaki bilinmeyen birçok yararlı ve zararlı yönü var.
Şimdi duş zamanı neler yapmalı, neler yapmamalı bunlara birlikte bakalım.
-ERKEKLERDE DUŞ SIRASINDA VE SONRASINDA BAKIM
Erkekler genelde duş sırasında ve sonrasında saçlarına hiç bakım yapmadığından ya da yanlış bakım yaptığından bir süre sonra saç tellerinde kırıklar veya saç dökülmesi ile yaşayabilirler.
Erkeklerin saç tipleri kadınlarınkine göre daha kurudur ve bu sebeple daha fazla dökülür. Bunun için saç tiplerine uygun şampuan veya sabun kullanıp kırılmaları önleyebilir ve saç dökülmesini azaltabilirler. Ayrıca duş sırasında
ya da sonrasında saç kremi ile bakım yapıp, nem oranını dengelerler ise daha sağlıklı saçlara sahip olabilirler.
Erkeklerin yaptığı diğer bir yanlış ise, duştan sonra saçlarını yüksek ısı seviyesindeki bir kurutma makinesi ile kurutmaktır. Saç kurutma makinelerini yüksek ısı ile kullanmak, saç köklerinde zayıflama ve kuruma meydana getirebilir. Bu yüzden saçlarınız için en sağlıklısı saç kurutma makinesi ile değil, saçlarınızın nemini havlu ile alıp saçlara bir uygulama yapmadan kendi kendine kurumaya bırakmaktır.
Saçların daha sağlıklı bir görüntü kazanması için ise duştan sonra sprey sıkmamalı veya jöle sürmemeli, onun yerine şekillendirici saç bakım kremleri kullanmalıdırlar.
-DUŞ SONRASINDA NEMLENDİRİCİ KULLANMAK DOĞRU MU?
Duş zamanı kullanılan ürünler vücutta kuruluk gibi problemlere yol açabilir. Kuru bir cildin ise kimsenin hoşuna gitmeyeceğine eminiz.
Cilt neme ihtiyaç duyar. Sadece duştan sonrasında değil, kuru havası olan yerlerde ve kışın cildiniz kuruyabilir. Duştan sonra cildin kurumasının sebebi ise; duş esnasında fazla sıcak suya maruz kalma ve kullanılan ürünlerdir. Eğer duş sonrasında bir nemlendirici kullanmazsanız cildiniz gittikçe kuru bir hale gelebilir, gerilmeye başlayabilir.
Başlığımızdaki soruyu ele alırsak; evet nemlendirici kullanmalısınız. Ancak kuru bir cilt yapınız varsa duşta geçirdiğiniz zamanı daha kısa tutmaya, iki günde bir duş almaya, duş sırasında sıcak su değil ılık su kullanmaya ve sabun kullanmayıp onun yerine nemlendiricili duş jelleri kullanmaya dikkat ediniz.
-SABUN MU DUŞ JELİ Mİ?
Duş esnasında kullanılacak ürünler çoğaldıkça sabun bir kenara atıldı ve yerini türlü türlü çeşitleriyle duş jelleri doldurdu. Peki bu ne kadar doğru? İlk olarak cilt tipinizi iyi bilmeniz gerekiyor ki ona göre bir ürün tercih edebilesiniz.
Kuru cilt tipi olanlar sabun kullanmamalı, duş jellerine yönelmelidir. Hassas bir cilde sahip olanlar ise ph’ı 5,5 olan sabunlar tercih etmeliler.
Yıllardan beri duş sırasında sabun kullanılmasından dolayı insanlar sabunun daha iyi bir tercih olduğunu düşünse de, aslında sabun cildi gerdirir, kurutur ve yaşlandırır. Yağlı cilt tipi olanlar ise sabun kullanırsa onlar için daha iyi olacaktır.
-DUŞ SIRASINDA KULAKLAR KORUNMALI MI?
Cevabımız evet. Duş sırasında kulaklarınıza su kaçmaması için dikkatli olmalısınız. Bu konu insandan insana farklılık gösterir. Kimisinde bir soru yaratmazken kimisinde önemli olabilecek rahatsızlıklar ortaya çıkarabilir.
Kulağınıza su kaçması sizi kötü etkiliyor ise duşa girmeden önce önleminizi almalısınız. Ancak önlem almayı unuttuysanız ve kulağınıza su kaçtıysa tek ayak üstünde zıplarken kafanızı yana doğru eğip suyu çıkarabilir, ya da kulak çubukları ile kulağınızı temizleyebilirsiniz.
Duş sırasında kulağa zarar verecek diğer bir sorun; sudaki klordur. Klor bakteri oluşturabilir, kulak uğultusu ortaya çıkarabilir. Bunu önlemek için duşa girmeden önce kulak tıkacı takmalısınız. Birçok eczanede satılan kulak tıkaçları; kulağınıza su kaçmasını engellemekle birlikte sesleri duymanıza da olanak verir.
Ancak duş sırasında kulağınıza su kaçmışsa, hiçbir önlem almamışsanız ve kulağınız uzun süredir ağrıyor, uğultu yapıyorsa çok geçmeden bir doktora görünmenizi öneririz.
-HAMİLE KADINLAR İÇİN DUŞ
Keyif verici ve yorgunluğu tamamen silip attığından sıcak bir duşu çoğu kişi sever. Ancak hamilelik döneminde aşırı sıcaklardan uzak durmalısınız.
Hamilelik zamanından önce kadınlar hamam sauna gibi yerleri sevebilir, sıcak bir duş almak onlar için alışkanlık olmuş olabilir. Ancak hamilelikten sonra “Yine eskisi gibi devam edebilir miyim?” sorusu akılları kurcalayabilir.
Tüm hamilelik döneminde ve özellikle ilk 3 ayında aşırı sıcak su ile duş almak çok tehlikelidir. Bebeğin organları oluşum aşamasındayken çok kötü durumlar ortaya çıkarabilir.
Hamilelik döneminde fazla buharlı alanlarda durmamaya ve ılık su ile duş almaya özen göstermelisiniz. Sıcak su sizi bayıltabilir, hem kendinize hem bebeğinize zarar verebilirsiniz. Bebeğiniz için ılık bir duşla da keyif alabilirsiniz.
-SOĞUK DUŞUN FAYDALARI
Soğuk duş, 1920’lerden beri hidroterapi olarak tıp alanında kullanılır.
Aklınıza gelemeyecek kadar çok faydalı etkileri vardır. Mesela grip,nezle gibi bir hastalığa yakalandığınızda soğuk bir duş ile bakterileri vücuttan atabilir, bağışıklık sistemini güçlendirebilirsiniz. Soğuk su karşısında vücudumuz kendini ısıtmak isteyecek, bunun sonucunda metabolizma hızlanacak ve kanser oluşturan hücrelerin oluşmasını bile engelleyecektir.
Soğuk duş sayesinde kan dolaşımı hızlandığından, insanlarda yüksek tansiyon görülmüyor ve vücut yaşlanmıyor. Ve ellerinin ya da ayaklarının sürekli soğuk olmasından yakınan kişilere de faydası var.
Birçok insanın sorun yaptığı ve sağlık açısından hoş olmayan fazla kiloları da yakıyor. Vücut soğuk suyla temas ettiğinde yağ hücrelerini ve vücuttaki fazladan enerjiyi yaktığından, hem hızlıca hem de sağlıklı bir yoldan kilo vermenize yardımcı oluyor.
Tabiki soğuk suya bir anda alışamazsınız. Bunun için her duş zamanında yavaş yavaş suyu soğutarak vücudunuzun alışmasını bekleyin. Sizin için daha kolay olacaktır.
Tarih boyunca eski uygarlıklara bakıldığında İnsanlık tarihi kadar eski olan yıkanmanın bugün içinde hala geçerli olan üç başka amaç için olduğu görülüyor: vücut temizliği, ruhsal ve bedensel rahatlama, dini bir gereklilik. Yıkanmak için geçmişten günümüze evlerde özel yıkanma tekneleri ve halka açık hamamlar kullanılmıştır. Günümüzde ise artık hemen hemen tün ev ve kaplıca otellerinin banyosunda bile artıkduşakabin çeşitlerivar.
Eski Mısırda Yıkanma
Eski Mısır’da su ile vücut temizliği anlayışı nedeniyle, Nil nehri kutsal su olarak kabul edilirdi. Bu nedenle rahipler günde dört kere soğuk su ile yıkanırlardı.
Hint Kültüründe Yıkanma
Ganj gibi belirli ırmakların kutsal sayıldığı hint kültüründe ise sularının insanları günahlarından arındıracağına inanılırdı.
Anadolu’da Yıkanma
Anadolu’da M.Ö. 2. binyıl boyunca varlığını sürdüren Hitit uygarlığına yönelik kazılarda bulunan banyo odalarından yıkanmanın bir mekân ve şekle bağlı olarak yerleşmiş bir alışkanlık olduğu anlaşılmaktadır.
Yunanlılarda Yıkanma
Yunanistan’da ki antik çağlara ait kazılardan elde edilen bulgular, Girit’te M.Ö. yak. 2600 – 1200’da ve Miken Uygarlığı’nda M.Ö. yak. 160 yıldır yıkanma kültürünün var olduğunu göstermiştir. Antik Yunanistan’da M.Ö. 4.yy gelişmeler yıkanmahamam kültürüne önemli katkılar sağlamış.
Romalılarda Yıkanma
Yıkanma kültürünü, Yunanlılardan alan Romalılar, mevcut olan hamamları mükemmelleştirmekle kalmamışlar. Öyle ki lüks ile özel ve umumi hamamlara ayrı bir zenginlik katmışlar. En pahalı malzemelerin kullanıldığı Roma hamamlarında musluklar gümüş ve altından, duvarlarında ise kıymetli mermerler kullanılırdı. Hamamlalarında büyük bir ihtişama önem veren Romalılar daha da ileri giderek büyük bir özenle içini yaptırdıkları hamamların giriş bölümlerini de heykeller süslerdi. Mermer kullanılmayan duvarlarda ise yağlı pastoral bahçe çardakları, çiçekler, balıkların tasvir edildiği boya resimler ve mozaikler vardı. Tüm bu ihtişama rağmen imparator bu hamamlarda halk ile birlikte yıkanmayı tercih ederdi.Çünkü Romalılar zamanında hamamda herkes eşitti. Köleler bile hamamda yıkanırdı. Öyle ki; Hamam sefası saatler hatta bazen tüm gün sürebilirdi. Köleler de efendileri ile hamam gelir, efendilerinin, elbise ve değerli eşyalarına göz kulak olurdu. Efendilerine masaj yapar , saç ve tırnak bakımı, epilasyon vb özel hizmetlerini yerine getirirlerdi.
Rahatlamamız ve stres atmamız için duş alırken bizim en büyük yardımcımız olan duşakabinler, evimizin her yeri gibi bakıma ve temizliğe ihtiyaç duyan alanlardır. Duşakabin temizliği hem sizin rahatça duşalmanızı sağlar hem de sağlınız açısından sizi herhangi bir zorlukla karşı karşıya bırakmaz.
Peki, neden duşakabin temizliği yapmalıyız? Bunun çok önemli iki sebebi bulunmaktadır. En önemli sebebi elbette sağlıktır. Sıcak ortamlarda üreyen bakteriler, duşakabin temizliği düzenli olarak yapılmadığı sürece çıplak tenle girdiğimiz Duşakabinlerimizde de ürerler ve sağlık açısından tehdit oluşturabilirler.
Bir diğer önemli sebep ise duşakabinimizin uzun yıllar dayanıklı kalabilmesidir. Özellikle şebeke suyu kireçli olan bölgelerde bu kireç kabinimize bağlı kaldığı sürece ona zarar vermeye, çürütmeye başlayacaktır. Düzenli temizliği ve bakımı yapılan duşakabinler, yapılmayan duşakabinlere göre çok daha sağlıklı, dayanıklı ve uzun ömürlü olurlar.
Duşakabin temizliği sanıldığının aksine çok fazla zaman gerektirmez ve oldukça ekonomik bir şekilde çözülebilir. Ekstra bir masrafı olmamasının yanı sıra evinizin hemen her yerinde bulunan malzemeleri kullanarak rahatça duşakabin temizliğinizi yapabilirsiniz.
Duşakabin Temizliği İçin Gereken Malzemeler
Kireç Çözücü
Fırça
Biraz Çamaşır Suyu (Cif tercih edilirse daha iyi sonuç alınır)
Fayans Temizleyici
Cam-Sil
Cam Kazıma Aparatı
1 Adet Bulaşık Teli
Pamuklu bez
Hemen her evde bulunan bu malzemeler, duşakabin temizliğinizi yapmanız için yeterli olacaktır.
Temizlik İşlemi
Duşakabininizin kireçlenen bölgelerinden ve duş sonrasında kalan su lekelerinden kurtulmak için kireç sökücüyü bölgeye sıkın ve biraz bekleyin.
Aradan az bir zaman geçtikten sonra cam kazıma aparatınız ve bulaşık teliniz yardımıyla kazıma işlemi yapın. Fakat burada dikkat etmeniz gereken konu bu işlemi yavaş ve yumuşak bir şekilde yapmanız gerekli. Eğer bu şekilde yaparsanız hasarsız bir şekilde lekeleri temizleme işlemi yapabilirsiniz.
Kazıma işleminden sonra lekeler çözülecektir, pamuklu bez yardımıyla çözülen kısmı silin. Cam Sil yardımıyla tekrar lekeleri sildiğiniz yerin üstünden geçerek tamamen lekelerden kurtulun.
BUHAR MAKİNESİ KULLANARAK;
Duşakabinlerimizin ulaşamadığımız fayansve duş teknesi ile eklem kısımlarında kalan yerlerini temizlemek konusunda hepimiz zaman zaman çıldırtıcı noktalara ulaşmışızdır. Güzel bir temizliksonrasında duşakabinimizi rahat bir biçimde kullanacağımıza ney yapsak da bir türlük çıkmak bilmeyen ve o arada kalan lekeleri dert edinir dururuz. Maalesef hem mikrop barındırmaları hem de görsel açıdan hoş gözükmemesi gibi sebeplerle duşakabinlerimizin ara kısımlarında yer eden bu lekeler kafamıza takılmayacak gibi de değildir.
Bu dertlerden muzdarip olanları sevindirecek bir ürün geliştirilmiş; buharlı temizlik seti. Pek çok markada ürünü bulabileceğiniz gibi yalnızca duşakabin sistemlerinizde değil, banyo fayansları, mutfak ve halılarınızda da bu teknolojiyi rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Ürünün içerisinde mevcut olan cam silme aparatları sayesinde yalnız duşakabinlerinizin ara kısımlarını temizlemekle kalmayıp duşakabin camlarınızı da leke ve iz bırakmadan profesyonel bir biçimde temizleme imkânı yakalayabilirsiniz.
Hijyeni ve içinizi rahat hissettirecek bir duşakabin temizliğinden yana iseniz; bu buharlı temizlik setlerinden faydalanmanızı kesinlikle öneririz.
DOĞAL TEMİZLİK YÖNTEMİ;
Eğer deterjan ve kimyasal madde kullanımına karşı iseniz ve duşakabininizin temizliğinde doğal maddeler kullanmayı tercih ediyorsanız; size önerebileceğimiz en doğal temizlik kaynağı sirkedir. Yalnızca duşakabin temizliği değil, evin pek çok yüzey alanında rahatlıkla kullanabileceğiniz sirke için duşakabin temizliğinizde kullanırken dikkat etmeniz gereken tek şey; kullanmış olduğunuz sirkenin saf(beyaz) sirke olmasıdır. Ayrıca, sirkeyi karbonat ile karıştırarak da oldukça ideal sonuçlar elde edebilirsiniz.
Kimi insanlar için temizlik alanı, kimi insanlar içinse hem temizlik hem de bir rahatlama ve keyif alanı olan duşakabinlerimiz, sunduğu avantajlarla bizlere en iyi banyo imkânlarını sunarak hayatlarımızı kolaylaştırmaktadır. Elbette bizim de bize bu imkânı sunan duşakabinlerimiz için yapmamız gereken kimi uygulamalar vardır. Duşakabinde temizlik ve bakım bunların başında gelir.
Peki, neden duşakabin temizliği yapmalıyız? Bunun çok önemli iki sebebi bulunmaktadır. En önemli sebebi elbette sağlıktır. Sıcak ortamlarda üreyen bakteriler, duşakabin temizliği düzenli olarak yapılmadığı sürece çıplak tenle girdiğimiz Duşakabinlerimizde de ürerler ve sağlık açısından tehdit oluşturabilirler.
Bir diğer önemli sebep ise duşakabinimizin uzun yıllar dayanıklı kalabilmesidir. Özellikle şebeke suyu kireçli olan bölgelerde bu kireç duşakabinimize bağlı kaldığı sürece ona zarar vermeye, çürütmeye başlayacaktır. Düzenli temizliği ve bakımı yapılan duşakabinler, yapılmayan duşakabinlere göre çok daha sağlıklı, dayanıklı ve uzun ömürlü olurlar.
Bize bu kadar faydası dokunacak duşakabin temizliğini yapmak ise hem çok kolaydır hem de çok kısa zamanda yapabileceğiniz bir işlemdir. Çoğu zaman evinizdeki temizlik gereçleriyle çok rahat bir şekilde yapabilirsiniz.
Geçelim temizlik işlemine;
Şebeke suyunuz az da olsa çok da olsa mutlaka kireçlidir ve duşakabininiz bu kireçten etkilenir. Bu sebeple kireçlenen bölgelere kireç sökücü sıkıp, biraz bekledikten sonra bulaşık teli gibi bir aletle kireçleri kazıyıp durulayarak kireçlerden kurtulabilirsiniz. İşin püf noktası ise işlemi uygularken oval hareketlerle ve yavaşça yapmanızdır. Bu duşakabininizin çizilmesini engeller. Pamuklu bez ile kalan lekeleri sildikten sonra bol suyla durulamanız gerekir.
Kalan su lekelerinden kurtulmak için ise camsil yardımıyla lekelerin üzerinden geçerek kusursuz bir temizliği bitirmiş olursunuz.
Elbette her konuda olduğu gibi duşakabin temizliğinde de farklı uygulamalar bulunmaktadır. Örneğin fayans ve duşakabin köşelerinde ulaşamadığınız noktaları buhar makinesi aracılığıyla kirleri rahat bir şekilde çözerek kusursuz temizliğe ulaşabilirsiniz.
Banyonuzda kimyasal maddeler kullanmak istemiyorsanız ise de sizin için önerilerimiz var. Sadece Duşakabinde değil, genel olarak yüzey temizliğinde kullanılan doğal maddeler bulunmaktadır ve bunların başında sirke gelmektedir. Sirkeyi yüzeye uygulamadan önce dikkat etmeniz gereken tek şey, sirekenin doğal, yani beyaz sirke olmasıdır.
Kimimiz için muazzam bir rahatlama aracı, kimimiz içinse bir zaruriyet. Zevk alsak da almasak da yaşamımızın vazgeçilmez bir aktivitesi olan duş almak, genellikle fazla bilinmeyen yönleriyle bize zarar verebiliyor. Zarar vermese dahi birçok insan duş alırken nelere dikkat etmek gerektiğini bilmeden sadece temizlenmek amacıyla duşa giriyor.
“Duş İçin Öneriler” başlıklı bu yazımızda duş alırken yapmamız gerekenleri A’dan Z’ye inceleyeceğiz.
Erkeklerde Duş ve Sonrasında Saç Bakımı
Duş için önerilerimize erkeklerle başlayalım. Erkeklerin büyük bir kısmı, duş esnasında ve sonrasında saçlarına yanlış bakım uyguladığından ya da hiç bakım uygulamamayı tercih ettiklerinden saç dökülmesi problemleri ile normalden daha sık karşı karşıya gelmektedirler.
Erkeklerin bu problemle baş edebilmeleri için ilk yapmaları gereken; duşesnasında ve sonrasında saç kremleri ile saçlarının nem oranını desteklemeleri olacaktır. Çünkü erkeklerin saç tipleri kadınların saçlarına oranla daha kuru ve dolayısıyla dökülmeye daha yatkındır. Saçtaki nem oranını dengelemek, kurumanın önünü alacağından dökülme problemleri ile baş etmede de kullanabilecek olan yöntemlerden biri olacaktır.
Erkek Saç Bakımı Görseli
Duştan sonra, erkeklerin saçları ile ilgili düştüğü yanlışlardan bir diğeri de yüksek seviyede ısı veren bir saç kurutma makinesi yardımı ile saçlarını kurutmalarıdır. Saç kurutma makineleri, vermiş olduğu yüksek ısı sebebiyle saç köklerinin kurumasına ve zayıflamasına sebep olmaktadır. Duştan sonra saç kurutma makinesi kullanmak yerine bir havlu yardımı ile saçın nemini alarak, doğal yöntemlerle kurumasını beklemek daha sağlıklı olacaktır.
Duştan sonra saça jöle ya da şekillendirici sprey gibi maddeler sürmek yerine şekillendirici saç bakım kremleri sürmeyi tercih etmek, saç derisinde bulunan gözeneklerin kapanmasına engel olarak saçın nem dengesini korumasına ve dolayısıyla daha sağlıklı bir görünüme kavuşmasına yardımcı olacaktır.
Duştan Sonra Nemlendirici Kullanmalı mıyız?
Duş ve duş esnasında kullanmış olduğumuz temizleyici ürünler, cildimizde aşırı kuruluk gibi bir problem oluşumuna sebebiyet verebilmektedir. Kuru bir cilt ise; daha kolay çatlayan ve pul pul dökülmeye elverişli olan bir cilt demektir.
Cildimizin neme ihtiyacı bulunmaktadır ve kuru hava barındıran yaşam alanları ile kış aylarında cildimizde bulunan nem oranı normalden daha düşük bir seviyeye inmektedir. Cildimizde su ve nem kaybını ortaya çıkartan en önemli etmenlerden biri ise; sıcak su ile yıkanma ve duş esnasında kullanmayı tercih ettiğimiz ürünlerdir. Eğer duştan sonra kaybettiğimiz nem oranını dengeleyebilmemize yarayacak bir nemlendirici kullanmazsak; cildimiz normalde olduğunda daha kuru bir hâle gelerek; kurumaya, pul pul dökülmeye ve gerilmeye daha yatkın bir hâle gelir.
Cilt Nemlendirici Uygulaması
Bunun önünü alabilmek için duştan sonra mutlaka nemlendirici kullanılması gerekliliğinin yanı sıra; eğer kuru bir cilt tipine sahipseniz iki günde bir duş almaya, duşsürenizi biraz daha kısa tutmaya, duş esnasında sıcak su yerine ılık su kullanmaya ve sabun yerine nemlendiricili duş jellerini tercih etmeye özen göstermenizi öneririz.
Duş Jeli mi Sabun mu Tercih Etmeliyiz?
Duş için önerilerimizin bu bölümü sabun mu duş jeli sorusuna yanıt arıyor. Duşta kullanabileceğimiz temizlik ve nemlendirici ürünlerinin sayısı arttıkça, çoğumuz artık sabun kullanımından uzaklaşmaya ve hoş kokulu, aromalı duş jellerine yönelmeye başladık ancak sabun yerine cildimiz için duş jelini tercih etmemiz doğru mu? Öncelikle bu konuda dikkat etmemiz ve seçim yaparken göz önüne almamız gereken durum; cilt tipimize uygun ürünü tercih etmemiz gerektiğidir.
Duş Jeli ve Sabun Kullanımı
Bu tarz durumlarda ilk olarak belirlemiş olmanız gereken şey, cildinizin yağlı mı, kuru mu yoksa hassas mı olduğudur. İçeriğinde sabun bulundurmayan duş jelleri kuru cilt tipine sahip kullanıcılar için uygun olandır. Hassas cilt tipine sahip olan kullanıcılar ise duş esnasında pH değeri 5,5 olan sabunları tercih etmelidirler.
İnsanların büyük bir kısmı, en iyi temizleyicinin sabun olduğuna kanaat getirmiş olsa da sabun, cildi kurutarak yaşlanmasına ve gergin bir his vermesine sebep olmaktadır. Eğer zaten kuru bir cilt tipine sahipseniz, duş esnasında sabun kullanmaktan kaçınmalı, bunun yerine içeriğinde nemlendirici formüller barındıran duş jellerine yönelmelisiniz. Cildiniz yağlı ise sabun kullanmanız herhangi bir sıkıntıya yol açmayacaktır.
Duş Esnasında Kulaklarımızı Korumalı mıyız?
Duş için önerilerimize kulaklarımızla devam ediyoruz. Duş esnasında dikkat etmemiz gereken durumlardan biri de kulaklarımıza su kaçmaması için önlem almak olmalıdır. Bazı insanlar bu konuda büyük bir sorunla karşı karşıya gelmezken bazı insanlar, kulak yapıları sebebiyle duş ve buna benzer ortamlarda sık sık kulaklarına su kaçması durumu sebebiyle çeşitli rahatsızlıklar yaşayabilmekteler.
Bu tip sorunlarla daha sık karşılaşmakta ve sonrasında acısını çekmekte iseniz; duşa girmeden önce kulaklarınızı tıkamanın önlemini de almanız gerekmektedir. Eğer duşa girmeden önce önlem almadıysanız ve kulağınıza su kaçtı ise; kulaklarınızı pamuklu çubuklar yardımı ile temizleyerek ya da tek ayak üzerinde su kaçmış olan kulağınıza doğru kafanızı eğip zıplama yöntemi ile suyu çıkartma yoluna gidebilirsiniz.
Kulak Tıkaçları Görseli
Duş alırken kullanmış olduğumuz suda bulunan klor, kulağa zarar verme riski yüksek olan bir madde olduğundan, kulak uğultusu, bakteri oluşumu gibi problemlere sebep olabilmektedir. Bu sebeple duştan önce kulak tıkacı kullanmanızı öneririz. Pek çok eczanede kolaylıkla bulabileceğiniz kulak tıkaçları duş esnasında kulağınıza su girişini engelleme görevlerinin yanı sıra sesleri duymanıza da izin verir.
Eğer herhangi bir önlem almadığınız için duş esnasında kulağınıza su kaçtı ise ve kendi yöntemleriniz ile sorunun üstesinden gelemediyseniz ve kulağınızda uzun süredir, ağrı, uğultu gibi problemler bulunmakta ise en kısa sürede doktora başvurmanızı öneririz.
Hamilelik Döneminde Duş
Duş için önerilerimizin bu bölümü anne adaylarını ele alıyor. Sıcak bir duş, günün tüm stresini atmaya ve rahatlamaya alabildiğine yardımcı olan aktivitelerden biridir ancak hamilelik esnasında en dikkat edilmesi gereken durumlardan biri de aşırı derecede sıcak alanlar ve sıcak duş uygulamalardan anne adaylarının kaçınması gerektiğidir.
Hamilelik öncesi dönemlerde aşırı sıcak su ile duş almak gibi bir alışkanlığı olan, zaman zaman hamam, sauna gibi alanlarda bulunmaktan hoşlanan anne adayları, hamilelik sonrasında bu alışkanlıklarını devam ettirip ettirmemek konusunda tereddüde düşebilmekteler ve aslında tereddüde düşmekte de oldukça haklı sayılırlar.
Aşırı derecede sıcak su ile duş almak, hamilelikte ve özellikle de hamilelik döneminin ilk üç ayında bebeğin organlarının gelişiminde yarattığı yahut yaratabileceği olumsuz etkiler sebebi ile anne adaylarına önerilmeyen durumlardan biridir.
Anne adaylarına, hamilelik döneminde ılık su ile duş almalarını ve aşırı buhar yoğunluğu bulunan alanlardan kesinlikle kaçınmalarını öneriyoruz. Sıcak bir duş güzeldir, ancak sıcaklığın artması gibi durumlar sebebi ile anne adaylarının bayılması ya da bu tip olumsuz etkiler sebebi ile hem bebeğin hem de anne adaylarının sağlığının olumsuz yönde etkilemesi sıcak bir duş keyfinden olmaktan çok daha can sıkıcı bir durum olacağından, ılık bir duşla duş keyfine varmak anne adaylarının duş esnasında uygulayabileceği en ideal yöntemlerden biri olacaktır.
Soğuk Duş ve Faydaları
Duş için önerilerimizin bu bölümünde soğuk duşu ele alacağız. Literatürde hidroterapi yöntemi olarak geçen soğuk duş, alternatif tıp yöntemlerinden biri olarak 1920’li yıllardan beri kullanılmaktadır.
Soğuk duşun insan vücuduna pek çok faydalı etkisi olduğu bilinmektedir. Örneğin; nezle, grip ve buna benzer enfeksiyon risklerine karşı soğuk duş, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve bakterilerin vücuttan atılmasına önemli bir etki sağlamaktadır. Soğuk duş karşısında kendini ısıtmak isteyen vücut, metabolizma hızını arttırarak bağışıklık sistemini çalışır hâle getirmekte ve bunun sonucunda, nezle, grip ve kanser hücreleri oluşumu gibi risk taşıyan hastalıklardan korunmamızı sağlamaktadır.
Soğuk duş alan insanlarda kan dolaşımının hızlanması neticesinde, yüksek tansiyon bulunmamakla birlikte, vücut daha sıkı ve diri bir görünüm kazanabilmektedir. Ayrıca; sürekli bir biçimde el ve ayaklarının soğuk olmasından şikayet edenlere de kesinlikle soğuk duş almayı denemelerini öneriyoruz.
Kilo vermek isteyenlerin başvurması gereken yöntemlerden biri de soğuk duştur. Soğuk su ile temas, yağ hücreleri ile vücutta bulunan fazla enerjinin yakılmasına sebep olduğundan soğuk duş; metabolizmayı hızlandırarak sağlıklı ve hızlı bir biçimde kilo vermeye sebep olur.
Elbette aniden soğuk su ile duş almak pek çok insan için zor olacaktır. Bu yüzden; soğuk duşa geçmek isteyenlere bu işlemi kademe kademe gerçekleştirmelerini öneriyoruz. Böylelikle bir süre sonra vücudunuz soğuk suya alışacak ve soğuk duş almak sizin için bir problem olmayacaktır.
Evlerinde ebeveyn banyosunun dışında çocukları için de banyosu olan anne babalar, bu alanı onların da sevebileceği biçimde; eğlenceli ve işlevsel bir banyo hâline getirebilirler. Kullandığı banyonun kendine ait olduğunu hisseden bir çocuğa banyoyu sevdirmek de daha kolay olacaktır.
Çocuk banyosunda çok fazla eşya bulundurmanız gerekmemektedir. Çocukların eşyadan çok, onların hayal gücüne hitap edebilecek renklere ve aksesuar kombinasyonlarına ihtiyacı vardır.
Duvarlarda çocuğunuzun sevebileceği renkler kullanabilirsiniz. Örneğin; hemen hemen tüm çocuklar, turkuaz, turuncu, limon sarısı gibi eğlendirici renklerden hoşlanmaktadır. Duvarlarda kullanacağınız renge karar verdikten sonra, bunu çocuğunuzun sevdiği kahramanların ya da desenlerin motifleri ile kombine edebilirsiniz. Küçük balıklar, deniz kızları, arabalar, çizgi dizi kahramanları, deniz yıldızları çocuğunuzun banyo duvarında kullanabileceğiniz yardımcı desenlere verebileceğimiz örneklerden birkaçı ancak çocuğunuzun banyosunun dekorasyonunu elden geçirirken mutlaka çocuğunuzdan da fikir almanızı öneririz. Banyonun kendine ait olduğunu hissedebilmesi için; yalnızca çocuklara göre tasarlanmış bir banyo oluşturmanız yeterli gelmeyecektir, bu noktada onun fikirlerine danışmanız da oldukça önemli.
Duvar desenlerini oluştururken sticker kullanmanızı öneririz. Bildiğiniz üzere bir süre sonra büyüyen çocuğunuz için banyosunda bulunan bazı desenler artık ona çocukça gelmeye başlayabilir. İşler bunu noktaya geldiğinde kolaylıkla söküp yerine başka desenler koyabilmeniz için banyo sticker’larının daha sağlıklı bir seçenek olduğunu düşünüyoruz.
Çocuğunuzun lavabo ve klozete ulaşırken zorlanmaması için banyosunda küçük ve basamaklı bir tabure bulundurabilirsiniz. Klozet için basmalı sifon sistemi kullanmanız sürekli arızalarla uğraşmak durumunda kalmamanız açısından daha sağlıklı olacaktır.
En önemlisi de çocuğunuz için yaratmış olduğunuz banyoda bulunan elektrik prizlerinin su ile temas etmesini engelleyecek çözümler üretmenizdir.
Çocuğunuzun banyosunda duşakabinkullanmanız onun ve sizin için çok daha makul olacaktır. Islanmayan yerler sayesinde çocuğunuzun kayıp düşmesinin önünü alabilirsiniz. Üstelik duşakabinin renk ve desenleriile de çocuğunuz için cazip bir alan yaratma şansı yakalayabilirsiniz.
Çocuğunuzla İletişim Yöntemleri
Çocukların 1,5 yaş dönemleri civarından itibaren; alışkanlık edinmesi gereken her konuda itiraz göstermesi normaldir. Bu itirazların altında yatan esas etken, çocuğun bağımsızlık isteğini ortaya koyma ihtiyacıdır. Duş alma ve banyo alışkanlığı edindirilmek isteyen çocukların buna itiraz göstermeleri hatta zaman zaman ağlama krizlerinin eşiğine kadar gelmeleri, anne ve babaların en sık karşılaştığı problemlerden biridir ancak bu durum çözümsüz olmadığı gibi; anne ve babalar çocuklarına duş almayı kolaylıkla sevdirebilir ve çocukların bunu bir alışkanlık hâline getirmesini rahatlıkla sağlayabilirler.
Duşesnasında çocuğunuz için almış olduğunuz bazı emniyet tedbirlerini kaldırmaya çalışın. Bu yöntem, sizin için biraz zorlayıcı bir durum olacak ve çocuğunuzun fark etmeyeceği bir biçimde normalin iki katı tetikte beklemenizi gerektirebilecek ancak çocuğunuza özgürleşmeye başladığını ve bir birey olmaya yaklaştığını da hissettirme olasılığı söz konusu olduğundan aniden durum onun duş almaktan keyif almasına dönüşebilir.
Duş esnasında işin için biraz oyun katmanıza hiçbir çocuk, “Hayır!” diyemeyecektir. Banyonuzda uygun bir küvet ve duşakabin bulunuyorsa; banyo köpükleri ve suda yüzdürülebilen oyuncaklar, hatta çocuğunuzla birlikte hazırladığınız kağıttan bir gemi bile işe yarayabilir. Unutmayın, oyun ebeveynlerin çocukların dünyasına girebilecekleri en ideal kapılardan biridir ve çocuğunuzla aynı dili konuşmak istiyorsanız onunla oyun oynamayı da ihmal etmemeniz gerekir. Köpükler ve hayal gücünün sınırının olmadığı, oyuncakların etrafta yüzdüğü ve bol sohbetli bir duş keyfi; yalnızca çocuğunuz için değil,sizin için de oldukça rahatlatıcı olacaktır.
Çocuk Banyo Oyuncakları
Rutin duş saatlerinizi, ani bir değişime uğratarak çocuğunuzun hazırlıklı bir biçimde beklediği karşı koyma gücünü minimuma indirme fırsatı elde edebilirsiniz. Ayrıca çocuğunuzdan duş almasını istediğiniz saatlerin, onun kafasındaki planlarla da örtüşmesi gerekmektedir. Örneğin; çocuğunuz için elzem olan oyun saati, hobi saati gibi zaman dilimlerinden ondan yalnızca duş almasını değil, neyi isterseniz isteyin ayak dirediğini ve yapmak istemediğini görürsünüz.
Son olarak; denediğiniz her şeye rağmen çocuğunuz hâla duş almaktan hoşlanmıyorsa daha fazla çocuğunuzun üzerine gitmemenizi ve bu alışkanlığı zamanla kendi tayin ettiği sürede kazanmasına izin vermenizi öneriyoruz. Bu yaşlarda, farkında olmadan çocuklarımızın üzerine gittiğimiz herhangi bir konu ileride onun antipati ile yaklaştığı konulardan birine dönüşebilmektedir. Bu sebeple, tüm çabalara rağmen duş almaktan hoşlanmayan bir çocuk ile karşı karşıyaysanız; o uygun zamanı bulana kadar beklemeniz gerekmektedir.
Evlerimizde en sık yapılan işlerden biri banyo temizliğidir.Banyolarda bulunan yüksek nem miktarı hemen hemen tüm hastalıkların oluşumuna davetiye çıkartan organizmaların oluşmasına ve yaşamasına ideal ortam oluşturan sıkıntılı durumlardan biridir. Bu sebeple, ev temizliğinde en çok dikkat etmeniz gereken alanlardan biri de banyolarınızdır.
Çeşitli bakterilerin üremesine ve yayılmasına engel olmak istiyorsanız; banyonuzda bulunan temizlenebilir yüzeyleri sık sık deterjan yardımı ile silmeli ve mutlaka kurulamalısınız. Genellikle es geçilen alanlar olan; banyo kapısı kolları, musluklar, banyo penceresi kolları gibi yüzeylerde bulunan mikroplar, pek çok önemli hastalığa yol açmaktadır. Bu mikroplardan kurtulmak ya da etkisini en aza indirgemek istiyorsanız; bu kısımları da sık sık yıkamalı, deterjan yardımı ile dezenfekte etmeli ve mutlaka kurulamalısınız. Unutmayın, tüm bu bakterilerin ortaya çıkmasını sağlayan en önemli etken; nemdir.
Banyo, içerisinde bulundurduğu nem oranı sebebi ile; küf ve pas gibi olumsuz durumların oluşumuna en uygun ortamlardan biridir. Bu sebeple; banyo duvarları ile tavanını belirli periyotlar ile temizlemeli, banyoda su akıntısı gibi problemler var ise bu durumun mutlaka önünü almalısınız. Küften kurtulmak için dikkat etmeniz gereken bir diğer şey de; banyonuzun düzenli olarak havalandırılıp havalandırılmadığı konusudur.
Duş başlıklarınızda ve fayanslarınızda, duşakabininizin silikonlarında meydana gelebilecek küflerden korunmak için ise; bu tarz yüzeyleri en az haftada bir kere olmak üzere çamaşır suyu yardımı ile temizlemeye dikkat etmenizi öneririz.
Banyo Temizliği
Banyo Temizliğinde Kaçınılması Gereken Durumlar
Banyomuzda temiz ve şık gibi görüntü istiyorsak her şeyden evvel odaklanmamız gereken şey; banyomuzu düzenli aralıklarla temizlemek olacaktır. Küçük çaplı ve günlük temizlik aktivitelerinin yanı sıra haftada bir defa derinlemesine yapılan bir temizlik, banyomuzun hijyeni ve görüntüsü açısından yeterli olacaktır ancak banyo temizliğinde kaçınmamız gereken bazı durumlar bulunmaktadır.
Örneğin; tuvalette hijyen sağlamak adına iç kısma yapıştırdığımız ya da sifon bölmesinin içine attığımız tabletler maalesef hoş kokulu olmalarının ve tuvaleti temizmiş gibi göstermenin dışında pek de işe yarayan ürünler değiller. Bu sebeple; bu ürünlere gereksiz yere para ödemek yerine; tuvalet içerisini fırça ve uygun temizlik maddesi yardımı ile fırçalamak çok daha sağlıklı bir temizlik yöntemi olacağı gibi sizi boş yere masraf yapmaktan da kurtaracaktır.
Havlularda nem, bakteri ve küf oluşumuna olanak sağlayan; havlularınızı üst üste asma yönteminden kaçınmanızı tavsiye ediyoruz. Bunun yerine; yeterli alana sahipseniz havlularınızı banyodaki nemli ortamın dışında, tamamıyla kuruyabilecekleri bir biçimde asmanız ve muhafaza etmeniz daha sağlıklı olacaktır.
Banyonuzda bulundurduğunuz toz bezi ve paspas gibi materyalleri sürekli yıkamaya özen gösterin. Düzenli bir biçimde yıkanmadığında üzerlerinde bakteri, toz ve kir barındırmaya müsait bir yapıda bulunan bu materyaller, siz ve evde yaşayan diğer insanlar için siz farkına varmadan olumsuz sağlık koşulları yaratabilmektedir.
Temizlikte buhar makinesi kullanımı
Son olarak; eldiven kullanmadan banyo temizliğine girişmekten kesinlikle kaçınmalısınız. Banyo temizliği esnasında kullanmış olduğunuz deterjanların içerisinde oldukça yoğun bir biçimde kimyasal bulunmaktadır ve bu maddeler ile gerçekleştireceğiniz eldivensiz bir temizlik süreci cildinizde pek çok alerjik rahatsızlığın baş göstermesine sebep olabilmektedir.
Ne kadar temizlersek temizleyelim duşakabinlerde sık kullanım sonucu zamanla meydana gelen kireç lekeleri bizi rahatsız eden görüntüler ortaya çıkartmaktadırlar. Tüm temizlikçabalarına rağmen bu sorunu ortadan kaldıramamak, bir çok duşakabin kullanıcısının yaşadığı bir sorundur. Bir de duşakabin camlarında meydana gelen ve tüm silmelere rağmen gitmek bilmeyen su damlası izleri vardır ki, bu sıkıntıyla karşı karşıya gelen hemen her insanı çileden çıkartır.
Bu tarz problemler için kullanıcılar nanoteknolojik duşakabin cam koruma ve su kaydırıcı ürünlerden faydalanabilirler. Ürünün içerisinde bulunan cam/seramik partikülleri duşakabin camlarının üzerinde görünmez bir koruma kalkanı oluşturarak kalıntıların duşakabin camlarına nüfuz etmesini engeller ve duşakabin camlarınızın temizliğinde en az çabayı sarf etmenize fayda sağlar.
Duşakabin kireç ve su lekesi önleyici ürünleri kullanırken sudan başka temizlik malzemesi kullanmanıza gerek kalmaz ve ürün kullanımı sırasında duşakabin yüzeyinizde bulunan kurumuş kirlerden bile kolaylıkla kurtulabilirsiniz.
Duşakabinlerinizde kireç ve leke oluşumunu engelleyen; bakteri, küf ve yosun oluşumunun önüne geçen; kir ve kireç artıklarının temizliğinde %90 olumlu sonuç sağlayan ve temizlik maddesi kullanımınında tasarrufa gitmenize yardımcı olan duşakabin kireç ve su lekesi önleyiciler ile duşakabintemizliğinde karşınıza çıkan tüm olumsuz durumları kolaylıkla aşabilirsiniz. Örnek ürün için aşağıdaki linki takip ederek bilgi edinebilirsiniz.